Sevgili okur, Arkamdan bir ton laf etmişsindir kesin, yazacağım deyip de yazmadıklarım için... Ettiysen söyle, kızmayacağım... Cannes konusunu yazma isteğim devam ediyor, vakit bulursam yazacağım onu. Ama öncesinde son zamanlarda okuduğum kitaplardan biraz bahsedesim geldi. Üniversite yıllarımdayken bile bu kadar fazla kitap okuyabildiğim bir zaman dilimi olmamıştı sanırım. Belki, tek başıma Bodrum'a gidip sabahtan akşama kadar balkonda oturup kitap okuduğum zamanları bunun dışında tutmam gerekir. Her neyse, son 3 ay içinde 8 kitap okumuşum. Favori hikaye anlatıcılarımızdan Neil Gaiman'ın, The Graveyard Book 'uyla başlayan süreç, yıllardır kitaplığımda bekleyen iki adet bilimkurguyu devirmemle devam etti. Birisi, büyük usta Stanislav Lem 'in Dünya'da Barış isimli kitabıydı. İkincisi ise, Kerem Bey'in bana yıllar önceki bir doğumgünümde -Galiba 2006'da- hediye ettiği Dune idi. Bu son iki kitabı nihayet okuyup geride bırakmak iyi geldi. Bunların hemen
Garipseyen, Utandıran, Dikkat eden, İnceleyen, Kopartan blog.