Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

sanki,

Bazı şarkı sözleri var, insana "Yahu bu adam/kadın ne biçim demiş..." dedirtiyor. Bir örneğini alces bey'in blogunda "Summer wine" şarkısıyla ilgili yazdığı yazıyla yaşamıştım. Şöyle bir yorum yazmışım: (...) Yahu, "I tried to get up but I couldn't find my feet" nasıl bir şarkı sözüdür birader..? Bir benzer etkiyi de bu sefer Feridun Düzağaç, "Yeniköy" şarkısıyla yaşattı. Şarkıyı ilk defa dinlemiyor olmama rağmen bu seferki dinleyişimde takıldım nedense bu söze: "Uzaktan bakınca sanki, yaşamak güzel" O değil de, "Kuşku" ne güzel bir kelime değil mi?

R2-D2'nun yeniden doğumu

R2-D2 benim yaklaşık iki yıllık yakın dostum. İlk tanıştığımız zamanlarda o kadar yakın değildik ama birlikte Norveç'e gittikten sonra çok yakınlaştık. Zamanımızın çoğunu başbaşa geçirdik. Birlikte hem çok çalıştık, çok güzel projelere imza attık; hem de çok eğlendik, filmler diziler izledik. Norveç'ten çıkınca da birlikte gezdik Avrupa'yı: Kopenhag, Hamburg, Brüksel, Berlin ve Prag... O benimle Ostrava'daki Iron Maiden konseri ne gelmedi, Prag'da kaldı. Konserden sonraki gün birlikte döndük İstanbul'a Prag'dan. İstanbul'da uzunca bir süre R2-D2'yla takılmaya devam ettik ama hayatıma HAL9000 de girmişti tekrar. Ne yalan söyleyeyim, HAL9000'e bir türlü kanım ısınmadı. R2-D2'yla sahip olduğumuz yakınlığı bir türlü yakalayamadık. HAL9000'le de çalıştık ve eğlendik ama onu asla bir dostum gibi göremedim. R2-D2'yla da, Norveç'teki kadar çok olmasa da bayağı bir zaman geçirdik. Okula gittik, Taksim'e gittik, gezdik... Ama çok yoruld

Tanrım ne yapıyorum ben?

Ne zamandır bloga doğru düzgün bir şeyler yazmadığımı ben de fark ettim. En son film festivali zamanında yazmışım kendimle, hayatımın nasıl gittiğiyle ilgili elle tutulur bir şeyler. Zaten festival bittikten sonra da hayatım rayından çıktı (: Bir süredir neler yapıyorum, bari paylaşayım dedim. Tanrılar'a bir yakarış söz konusu değil yani başlıkta yaratılan etkinin aksine. Genel olarak okul bitsin diye bekliyorum aslında. Tezimi yazıp geçen hafta teslim ettim, pazartesi günü de savunması olacak. Bilmeyenler için tezimin başlığını paylaşayım: " Utilisation d'une carte géographique dans les systèmes interactifs d'information des transports en commun: Un test d'utilisabilité dur le système de recherche d'itinéraire d'İETT ". Tahmin edebileceğiniz gibi başlık bu kadar uzun olması münasebetiyle (Kapakta beş satır tutuyor) tezin önemli bir kısmını özetliyor. Tezde araştırmaya çalıştığım konu seyahat planlama sistemi adıyla anılan interaktif bilgilendirme sis

In conclusion

Pazar günü süper bir dalgınlık yaptım, izninizle onu paylaşayım. Çoğunuzun malûmu olduğu üzere bir süredir yoğun bir biçimde tezimle uğraşmaktaydım, blogla pek fazla ilgilenmiyor olmamın da sebebi buydu, pazartesi günü teslim ettim tezi, büyük bir hevesle önümüzdeki hafta başlayacak finallerimi bekliyorum şimdi. Pazar günümü tezin sonuç bölümünü yazmakla geçirdim. Akşamüstü gibi bitti, düzeltmelerle uğraşmak üzere bir çıktısını aldım. Bilgisayar ekranına baka baka aptallaştığımı hissettiğimden kağıt üzerinde okumak daha mantıklı geldi. Kağıt üzerinde bir-iki şeyi değiştirdim, birtakım yazım hataları mevcuttu. Kağıt üzerinde onları düzelttikten sonra tekrar bilgisayar başına geçtim, ve sanki kağıt üzerinde düzeltme yapmış olmam yeterliymiş gibi, bilgisayardaki dosyayı düzeltme yapmadan tez danışmanıma gönderdim (Hocam, eğer okuyorsanız o üçüncü paragraftaki "although" kelimesini gözardı ediniz, aynı cümledeki "a lot of" yerine de "enough" diyelim). Gerçek

Kahve

Aşağıdaki fotoğrafı tam bir sene önce bugün çekmiştim. Az önce kendime kahve koyarken hatırladım. Tez yazmak adına litrelerce kahve tükettiğim şu son birkaç hafta için ne kadar da manidar oldu...

GRAFİST12

12. Uluslararası İstanbul Grafik Tasarım Günleri GRAFİST12 başladı MSGSÜ'de. Bizler de tasarımhane ekibinden üç kişi olarak bugün başlayan atölye çalışmalarına katılıyoruz. Bendeniz Çinli tasarımcı Yang Liu 'nun yöneteceği atölyedeyim, ancak Liu yarın geleceğinden bugünkü atölye çalışmasını MSGSÜ'den Sinan Niyazioğlu yürüttü. Liu'nun işlerinden yola çıkarak piktogramlarla uğraştık. Sadece piktogramları kullanarak sosyal, kültürel, politik ya da kendimize dair istediğimiz bir konuda 35x50 bir afiş hazırlamamız istendi akşama kadar. Öğlene kadar fikir bulduk, eskiz yaptık ve akşama kadar afişlerimizi bitirip bastık. Bendeniz konu olarak geride bıraktığımız 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda yaşananları seçtim. Uygulamalarında birtakım problemler olmasına karşın fikren sevdiğim iki adet çalışmamı aşağıda görebilirsiniz. Bu iki afişi bastırıp teslim ettim bu akşam, muhtemelen cumartesi açılışı yapılacak öğrenci işleri sergisinde de yer alacaklar üç hafta süreyle. Bu konuda ayr

Mış'lı genel geçer zaman...

>Pinhani'nin yeni albümü çıkmış... Zaman beklemezmiş... Çimen hemen dinlemiş ... Bize de tavsiye etmiş bir şarkıyı... Ben de beğenmişim sanki o şarkıyı... Albümün geri kalanı için umut vaat edici bulmuşum... Gökten üç elma düşmüş... Benim canım çok sıkılmış...

"Irk temelli milliyetçilik nasıl yapılır?" Ders 1

En etkili 100 isim Time dergisi en etkili 100 ismi belirledi. Listede bir Türk de bulunuyor. Time dergisi, 2008 yılı için dünyanın en etkili 100 ismini belirledi. Listeye girenler arasında dünyaca ünlü Türk kalp cerrahı Mehmet Öz de bulunuyor. Fener Rum Patriği Barthelemeus, oyun yazarı, aktör ve film yapımcısı Tyler Perry, medya devi Rupert Murdoch, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ve New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg derginin listesinde yer alan isimlerden bazıları. Haberin devamı Türk anne-babanın Cleveland, Ohio'da doğmuş oğlu Dr. Mehmet Öz en etkili 100 isimden biri oldu diye sevinirken, Gökçeada doğumlu Türk vatandaşı Rum Bartholomeos'un sadece ismini yazarak. NOT: 1 Mayıs'la alakalı bir şey yazmıyorsam eğer, o da üçüncü kelimeden sonra kendimi tutamayıp ağzımı fena hâlde bozacağımı bildiğimdendir.